Yeni teşvik sistemi ile doğrudan yabancı yatırımı 50 Milyar doları bulur!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen hafta açıkladığı yeni teşvik sistemi yerli yatırımcı kadar yabancı yatırımcılarında ilgisini çekeceğe benziyor. Uluslararası Yatırımcılar Derneği Başkan Vekili Adnan Nas Milat’a yaptığı açıklamada yeni teşvik paketi ile beraber hukuki düzenlemeler de tamamlanırsa doğrudan yabancı yatırımının 50 milyar doları bulabileceğini söylüyor.
Metin Algül / metin.milat@gmail.com

Başbakan Erdoğan yerli ve yabancı yatırımcıların merakla beklediği yeni teşvik paketi açıkladı. 1 Ocak 2012′den itibaren geçerli olacak yeni paket 4 ana bileşenden oluşacak. Yatırımın hangi bileşende yer aldığına, büyüklüğüne ve bölgeye göre farklı teşvikler söz konusu olacak. Uluslararası Yatırımcılar Derneği Başkan Vekili Adnan Nas; yeni teşvik paketi yanında hukuki alanda, alt mevzuatlarda ve yerel idarelerde yapılacak düzenlemeler de tamamlanırsa 2007 yılında 22 milyar dolar olan doğrudan yabancı yatırımın rahatlıkla aşılarak, 50 milyar dolarlara çıkabileceğini söyledi.
Açıklanan teşvik paketinden sonra sadece yeni yatırımların Türkiye’ye gelmesini beklemenin yanlış olduğunu söyleyen Adnan Nas, “Yeni yatırımcının gelmesi şart değil hali hazırda olan yatırımcılar yatırımlarını genişletebilir. Daha fazla istihdam sağlayacak yatırımlar yapabilir. Bölgeye buradan ihracat yapmak için kapasiteyi arttırabilir” diyor.
“2009’daki teşvik sistemi istenen sonuçları vermedi”
2009 yılında açıklanan teşvik sistemi ile yeni açıklanan teşvik sistemi arasındaki fark nedir?
Aslında bu yeni değil, hükümetin iktidara geldiği günden beri öncelikleri arasında yer alıyor. Türkiye’de çok uzun yıllardır uygulanan ama hep şikayet edilen yanlış teşvik sistemini doğru bir raya oturtmak için çeşitli denemeler yapıldı. En son 2009 yılında sektörel, bölgesel ve proje bazında teşvik sistemine geçildi. Bu sistem iyi sonuçlar verdi ama bazı noktalarında aksaklıklar yaşandı. Başbakan tarafından açıklanan yeni teşvik sistemi ise daha mükemmelleştirilmiş bir sistemin yürürlüğe gireceğini müjdeliyor. Genel olarak çok olumlu bir düzenleme. Neden olumlu? Çünkü uzun yıllar teşvik sadece hasılata verildi. Sadece üretim ve hasılat sistemine dayalı bir teşvik sistemi uygulamada iyi sonuçlar vermedi. Bir mal üretiyor olmanız teşvik edilmenizi gerektirmiyor aslında. Yeni açıklanan teşvik paketinde bu nokta bence iyi anlaşıldı. Gayrisafi üretimden çok katma değer üzerine odaklanmış bir teşvik anlayışı. Bundan önceki sistem 4 bölge üzerine kuruluydu ama yeni teşvik paketi 6 bölge üzerine kurulu.
Yeni teşvik sisteminden en çok hangi sektörler yararlanacak?
Sektör derken stratejiye bakmak lazım. Çünkü diğerleri bölgesel kapsamda ele alınıyor. Stratejik sektörler ise lokomotif niteliğindeki sektörler ve bunlara destek verilecek. Bunların içinde, belirli ölçek büyüklüğünde olacak savunma, havacılık ve uzay yatırımları, otomotiv ve uzay savunma sanayine yönelik test merkezleri, rüzgar tüneli yatırımları, ayrıca eczacılık ürünlerinde bioteknolojik-onkolojik ilaçlar, kan ürünleri üretimi, eğitim yatırımları, deniz ve demir yolu ile yük ve yolcu taşımacılığı, kültür ve turizm koruma bölgelerindeki turizm yatırımları bunlar stratejik yatırımlar arasında. Bu yatırımlar nerede olursa olsun teşviklerden daha fazla yararlanacak.
“Yabancı yatırımcı için hukuki düzenleme yapılmalı”
Yeni teşvik sistemi yabancı yatırımları nasıl etkiler? Yabancı yatırımcı önündeki engelleri kaldırır mı?
Eğer uygulama sorunlarını da öngörecek şekilde alt mevzuatlarını da iyi takip ederlerse olabilir. Çünkü şimdiye kadarki durumda pek fazla açıklık yoktu. Örneğin yabancı yatırımcı gelip teşvik alıyordu ancak teşvik alırken bir sürü problem çıkıyordu karşısına, uygulamasında ise daha fazla problem çıkıyordu. Teşvik alınıyor ancak daha sonra belediyeden ruhsatı almak için aylarca uğraşılıyor. Bu tarz yöntemlerde yabancı yatırımcıyı çok caydırıyor. Bunların dışında hukuk meselesi çok önemli çünkü mahkemelerde sorun yaşandığında caydırıcılık oluyor. Örneğin bir mahkeme başka bir karar veriyor diğer mahkeme başka bir karar. Bu da yabancı yatırımcıyı etkiliyor. Bir de vergi konusunda yaşanan sıkıntılar oluyor. Vergi idaresinin elemanları bazen çok keyfi incelemeler yapıyorlar. “Bunlar çok zengin bunlardan vergi alalım” deyip haklı-haksız vergi alıyorlar. Genel olarak bu gibi konularda hükümet iyi niyetli ama bu uygulamaya çok yansımıyor. Hükümet memurlara kesinlikle yön gösterebilmeli ve onun dışında bir iş yapmamalarını sağlamalı. Bu konuda rahmetli Turgut Özal çok iyiydi. Çünkü rahmetli Özal memuriyetten geldiği için kimin nerede engel çıkarıp işi uzatacağını biliyordu ve hemen müdahale ediyordu. Başbakanın çevresinde de böyle bir ekip olmalı.
“Yatırımda tek alternatif değiliz”
Yabancılar yeni teşvikten yararlanır mı? Yeni yabancı yatırımları gelir mi?
Sadece yeni yatırımcı gelecek diye düşünmemek lazım. Mesela Türkiye’de mevcut yabancı yatırımcılar var. Yeni yatırımcılar Arap yatırımcılar için önemli olabilir. Çünkü Arapları biz çok çekemedik şimdiye kadar ama Batılı yatırımcılar Türkiye’de çok var. Örneğin 50 senedir Türkiye’de yatırımı olanlar var ve bunlar yeni teşvik sistemi ile ilave yatırımlar yapabilir. Yeni yatırımcının gelmesi şart değil, hali hazırda olan yatırımcılar yatırımlarını genişletebilir, daha fazla istihdam sağlayacak yatırımlar yapabilir, bölgeye buradan ihracat yapmak için kapasiteyi arttırabilir. Açıkçası hep böyle yeni bir adam gelmesini beklemeyelim çünkü mevcutlarında arttırılmasını sağlamamız lazım. Örneğin firmalar bölgesel merkezini Türkiye’ye taşıyabilir. Yeni teşvik sistemi iyi anlatılırsa şu dönemde zamanlama olarak iyi zamanlama çünkü dünyada kriz var ama birikmiş fonlar da var. Bu fonlar şu an ne yapacaklarını bilmiyorlar, kendi ülkelerinde büyüme yok o yüzden orada yatırım yapmıyorlar. Büyüyen pazarlara gitmek zorundalar. Bu yüzden yatırımcılar Çin, Brezilya, Hindistan, Rusya, Türkiye, Endonezya gibi büyüyen pazarlara gitmek zorunda. Dolayısıyla bu ülkelerin kendi aralarında yatırımcı kapma yarışı da var. Örneğin merkezi New York’ta olan büyük bir yatırımcı firma var ve elinde yatırım yapması gereken fonlar var. Nereye yatırım yapacak? Amerika’da kriz var oraya yatırım yapmaz. Alternatifleri düşünür. Mesela Çin, Hindistan, Brezilya gibi ülkeler de yapabilir Türkiye’ye de bu yüzden kendimizi tek alternatif olarak görmemiz lazım. Yabancı yatırımcı, en iyi ortamı nerede görürse oraya yatırım yapar.

“Yerli yatırımcı ile yabancı yatırımcı rakip değil”
Yeni teşvik paketinde yoğunluk Güneydoğu bölgesi üzerineydi. Yabancı yatırımcı sizce göz ardı edildi mi?
Hayır, göz ardı edilmedi… Çünkü Başbakan’ın en fazla önem verdiği şeylerden biri yabancı yatırımcıyı Türkiye’ye çekmek. Başbakan teşvik paketini açıkladığında özel bir vurgu yapmadı çünkü bunu söylemesi hukuken doğru değil. Çünkü yabancı yatırımcıya yerli yatırımcıya oranla avantaj vermiyoruz. Bütün yatırımcılar için Türkiye’nin cazip hale gelmesi lazım. Türkiye’de zaten para çok fazla olmadığı için bütün yatırımcı için cazip hale gelmesi demek yabancı yatırımcıyı dolaylı yoldan davet etmek demektir. Yabancı yatırımcı ile yerli yabancı rakip değil. Rakip olmadığı için de özel vurgu yapmasına gerek yok.
“Fazla tüketen ülkeler, yatırımcıların sevdiği ülkelerdir”
Ne kadarlık bir yatırım gelir?
Yeni teşvik paketi yanında hukuki düzenlemeler, alt mevzuatlardaki düzenlemeler, yerel idarelerdeki uygulamalarda yapılacak düzenlemeler de tamamlanırsa, iyi bir gözetim ve izleme yapılırsa 2007 yılında 22 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırımını çok rahat aşabiliriz. Bence Türkiye’nin potansiyeli yılda 30-40 milyar dolar doğrudan yabancı yatırımıdır. Eğer mahkemelerimiz iyi çalışırsa, rüşvet azalırsa, bürokrasi iyi çalışırsa, belediyelerimiz ruhsat gibi konularda zorluk çıkarmazlarsa açıklanan yeni teşvik paketi ile bu rakam 50 milyar doları rahat bulabilir. Çünkü Türkiye’nin hem kapasitesi çok hem ihtiyacı çok. Nüfusumuz hızlı bu yüzden talep de hızlı. Türkiye’de herkes bankadan borç alıp para harcıyor. Aslında böyle bir ülkeyi yatırımcılar çok sever. Çünkü yatırımcı tüketici istiyor. Bizim ülkede de herkes gücünden de fazla tüketmek istiyor. Bankadan kredi alıp eğlenceye harcayan insanların bulunduğu bir ülkedeyiz. Dolayısıyla bu kadar fazla tüketen ülkelerde yatırımcıların sevdiği ülkelerdir.

“Cari açığın önemi anlaşıldı”
Cari açığa nasıl bir katkı sağlar?
Yeni teşvik paketi cari açığa ciddi bir vurgu yapıyor. Bu konuyu nihayet anladık diyebilirim. Çünkü geçmişte bu konuyu söylediğimiz zaman bazı bakanlarımız dahil “mühim değil zaten finanse ediyoruz” diyorlardı. Mesele bu değil, finanse edersin ama borcun çok artar, sonra bir yerde krize girersin ve döviz fırlar. Aslında o noktalara varmadan finanse etmek lazım. Bu yüzden hükümet bunun farkına vardı ve cari açığı azaltacak ara malların üretimini giderecek yatırımlara çok daha fazla teşvik verecekler.


