Yunanistan’da yaşanan ekonomik kriz halkı sokaklara döktü. Binlerce kişi meydanları ateşe verdi. Atina’dan intihar eden insanların görüntüleri gelmeye başladı. Avrupa krizinin belirli ölçülerde çözüldüğünü söyleyen piyasa uzmanı Yunus Kaya, “Tek sorun Yunanistan… Ama Yunanistan da batacak gibi gözükmüyor. Avrupa Merkez Bankası piyasalarda para bollaştırınca en kötü senaryo ortadan kalktı” diyor.METİN ALGÜL / metin.milat@gmail.com
Avrupa son yılların en kötü dönemini geçiriyor. Gittikçe derinleşen ekonomik kriz birçok iktidarı koltuğundan etti. Krizin çözümü için teknokrat hükümetler göreve getirildi. Ancak Avrupa’dan gelen haberlere baktığımızda ortada hala bir anlaşma yok. Yunanistan’dan gelen görüntüler sokak isyanlarını gözler önüne seriyor. Yunanistan’ın Avrupa krizinin başından bu yana yüzde 50 fakirleştiğini Gedik Yatırım Araştırma Uzmanı Yunus Kaya, Yunan meclisinden son geçen düzenleme ile halkın maaşlarında yüzde 20 indirime gidildiğini ve 10 yıl boyunca zam verilmeyeceğinin taahhüt edildiği için Yunanistan’da yaşananların bir isyana dönüştüğünü söylüyor. Yunanistan ve Avrupa’nın anlaşmaktan başka çarelerinin olmadığını belirten Kaya, Yunanistan’ın Avrupa’dan belirli konularda taviz istediği için şu an anlaşmanın yapılamadığını ancak uzlaşmanın sağlanacağını söylüyor ve “Çünkü uzlaşma olmazsa bu hem Avrupa hem de Yunanistan için kabus olur” diye konuşuyor.
Bu yıl piyasalar açısından en önemli riskler neler olacak? Zira cari açık konusunun önemini bir nebze kaybettiğini görüyoruz. Peki, piyasalar bundan sonra hangi riskleri dikkatle izleyecek?

Geçen yılın sonlarına doğru borsalarda hızlı bir düşüş yaşandı. Bu yıl da 9 Ocak’ta piyasalar dipleri gördü. O tarihte cari açık kasım ayı verisi açıklandı. 2 yılın ardından cari açık ilk defa düşüşe geçmişti. Bu haber yurt içi piyasalarda olumlu algılandı ardından Amerikan Merkez Bankası (FED) 2014 yılının ikinci yarısına kadar faiz oranlarını düşük seviyede tutacağı açıklandı bu da piyasalardaki yükseliş hareketini devam ettirdi. Art arda gelen bu iki haber piyasalarda olumlu hava yarattı. Bunun dışında üçüncü önemli bir gelişme var ki, piyasalardaki etkisi çok yüksek oldu. Avrupa Merkez Bankası yıllar sonra piyasaya para verdi. Bunu yaparken de İspanya, İtalya tahvil faizleri yüzde 7’lere ulaşmıştı. Özellikle İtalya’nınki yüzde 7’lerin çok üzerine çıkmıştı bu artık kontrol edilebilir olmaktan uzaktı. Avrupa Merkez Bankası tahvil alıyordu ama yetersiz oluyordu bunun yerine alternatif olarak bankalara kaynak verip bankaların bu ucuz parayla devlet tahvili alarak devlet tahvil fiyatlarını düşürdüler.
Bunun için Aralık ayının sonlarında ihaleye çıktılar. Bu ihalede 500 milyar Euro’luk bir satış gerçekleşti. Bankalar uzun vadeli krediyi aldılar şimdi şubat sonunda bunun ikinci adımı gelecek. Burada da yeniden Avrupa merkez bankası bankalara para veriyor. Bu da bankaların kısa vadeli döndürme problemini ortadan kaldırıyor böylece banka iflasları gündemden kalkıyor. Bunun dışında bankalar ucuz kaynak buldukları için bunu değerlendirecek yeni yerler arıyorlar ve tahvil alıyorlar. Böylece riskler azalıyor ve para bolluğu oluşuyor. Avrupa Merkez Bankasının bilançosu, Amerikan Merkez Bankasının bilançosunu geçti. Bu çok fazla rastlayacağımız bir şey değil. Amerikan Merkez Bankası para bolluğu yaşatmıştı krizden sonra ve geçen yıl Amerika ekonomisi, Avrupa ekonomisine göre daha hızlı büyüdü. Son gelen verilere baktığımızda da Amerika ekonomisinin hala iyi gittiğini gösteriyor. Avrupa merkez bankasının bu yönde müdahaleleri Avrupa krizinin sonun geldiğini gösteriyor. En çok sıkıntıyı Yunanistan yaratıyor. Yunanistan sorunu hala tam çözülmüş değil. Avrupa için aslında en kötüyü geride bıraktık. Çünkü Avrupa Merkez Bankası para bollaştırınca en kötü senaryolar geride kaldı. Bankaların batma riski ortadan kalktı bunun yanında devlet riskleri de ortadan azalıyor tek sorun Yunanistan ama o da batacak gibi gözükmüyor.
Yunanistan’ı kurtarma paketi tekrardan gündemde… Avrupalı liderler geçtiğimiz hafta bu paketi onaylamak için toplanacaktı ancak toplantı bu haftaya kaldı. Buradan çıkacak kararlardan piyasalar nasıl etkilenir?
Bu paketin onaylanması çok önceye dayanıyor. İlk önce Yunanistan’a 130 milyar dolarlık yardım yapacağız dediler. Sonra Yunanistan’dan bu parayı almak için bazı tavizler istediler. Hükümet ilk olarak buna direndi ama sonra hükümet değişti teknokrat bir hükümet geldi. Onlar da yasayı bu hafta meclisten geçirdi. Ama bu sefer de yetersiz görülüyor çünkü Avrupa, Yunanistan’dan yeni taleplerde bulunuyor. Ama uzlaşmanın olacağını düşünüyorum çünkü uzlaşmanın olmaması iki taraf içinde kabus olur. Yunanistan’da alabildiğince Avrupa’dan taviz almaya çalışıyor. Çünkü Yunanistan krizin başından beri yüzde 50 fakirleşti. Meclisten geçen son düzenleme ile halkın maaşlarında yüzde 20 indirime gidiliyor ve 10 yıl boyunca maaşlara hiç zam almamaları sağlanıyor. Halk her geçen gün daha da fakirleşiyor. Bu da halk isyanına dönüşüyor. Bu isyanların tek nedeni de halkın gittikçe fakirleşmesi.
Peki, Yunanistan için en kötü senaryo nedir?
“Biz sana para vermiyoruz kendi başının çaresine bak” derlerse, bu Yunanistan’ın sonu olur. Yunanistan’dan finansal alacakları olanlar ve finansal şirketler peş peşe batar. Bunu da Avrupa kaldıramaz çünkü birçok Avrupa ülkesinin Yunanistan’da yatırımı var. Bu kriz böylece Avrupa’nın tümüne yayılır. Yunanistan ile ticaret ve yatırım yapan şirketler ve ülkeler sıkıntıya girer. Bu böyle zincirleme bir kaos şeklinde yayılacaktır.
Türkiye nasıl etkilenir?
Bir ülkenin batması uzun zamandır göründüğümüz bir şey değil. Eğer batmasına müsaade edilirse piyasalarda çok sert satış dalgaları gelir çünkü insanlar nakde geçmek ister, altın fiyatları yukarı doğru gider. Türkiye’de dolar kuru yukarı gider, yurt dışında Euro hızla değer kaybeder dolar hızla değer kazanır. Türkiye bundan tabii ki olumsuz etkilenir hisse satışları artar, Yunanistan’ın batmasından ilk etapta negatif etkileniriz ama daha sonra toparlarız diye düşünüyorum.
“Ekonomi küçüldüğünde borsalar değer kazanıyor, büyüdüğünde kaybediyor”
2012’de İMKB’deki beklentiler nedir? Borsa bu dönemlerde 60.000 seviyesinde yılsonunda 65.000 seviyesini göreceği söyleniyor. Bu açıdan sizce nasıl bir yıl bekliyor?
İki unsur var burada… Birincisi Türkiye 2011 yılında ilk 9 ayda Çin ile beraber dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi. Bu hızlı büyüyen ekonominin borsası geçen yıl Türk lirası olarak yüzde 23 dolar bazında ise yüzde 45 değer kaybetti. Yani büyümeyi fiyatlara yansıtmadılar. 2008 krizinde de bunu yaşamıştık. Türk ekonomisi büyüdükten sonra küçülmeye geçmişti. O sene yüzde 5 küçüldüğü zaman o sene borsanın değer artışı yüzde 90’na ulaşmıştı. Bu da bize şunu gösteriyor ekonomi küçüldüğü sene borsalar değer kazanabiliyor, ekonomi büyüdüğü seneler ise borsalar değer kaybediyor. Bunlar paralel seyretmiyor. Dünyanın en hızlı büyüyen ekonomisi olmamıza rağmen İMKB niye değer kaybetti? Seneye bu ülke bu hızlı büyümenin arkasında yavaşlayacak hatta küçülecek. Şimdi 2012’nin ilk günlerinde alımlar geldi bunun da nedeni aslında Türkiye o kadar hızlı küçülmeyeceğini gösteriyor. Borsa bizim için ekonomik gösterge diyebiliriz. Bu yüzden önümüzdeki dönemde cari açığın azalması, enflasyonun düşmesi, yabancı para girişinin devam etmesi gibi şartlar devam ettiği sürece İMKB 65.000 seviyelerine çıkar.
“Bu sene 20 tane halk arz gerçekleşir”
Bu sene İMKB’de halk arzlar ne seviyede olur?
İMKB’de son iki yıldır halka arz rekoru kırılıyor. Her sene 20 tane şirket halka açılıyor. Bu senenin ilk halka arzı da geçtiğimiz hafta gerçekleşti. Bu senede 20 tane halk arz bekliyoruz. Çünkü piyasa şu anda buna müsait. Artık promosyonlu halka arzlar yapılıyor. Bunun dışında zaten halka açık olup borsada işlem görmeyen 250 tane şirket var. İMKB yaptığı araştırma sonucunda bunların 50 tanesinin bu sene işleme başlayabileceğini söylüyor.
“Kriz dönemlerinde altın ve dolar her zaman kazandırmıştır”
Getiri açısından değerlendirdiğimizde İMKB’nin diğer yatırım seçenekleri arasında nasıl bir performans göstermesini bekliyorsunuz? Altın, dolar gibi seçenekler arasında bu sıralama yapıldığında 2012’de en çok ne kazandırır?
Geçmişten bu döneme, verilere baktığımızda, ne zaman kriz varsa o sene altın ve dolar yatırımcısına kazandırmış ama ne zaman kriz bittiyse de altın ve dolar o sene kaybettiren, borsa da en çok kazandıran yatırım olmuştur… Eğer Avrupa krizinin daha da derinleşeceğini düşünüyorsanız dolar ve altın alın. Dolar kuru 1.90’a geldiğinde Merkez Bankası müdahale etti. Merkez Bankası’nı takip edin. Merkez Bankası satıyorsa siz de satın. Örneğin o gün 1.90’den dolar satanlar bugün kur 1.75’e gelince kar ettiler. Hala da dolar almamalarını düşünüyorum çünkü daha da aşağıya gitme durumu var. Zira Avrupa Merkez Bankası’nın likiditesinin arttırması, Amerikan Merkez Bankasının likiditesinin arttırması, piyasalarda para bolluğunun piyasaları daha da yukarı çekeceğini ve krizin geride kaldığını da dikkate alırsanız, yani kriz bittiyse dolar ve altın sat borsa al. Borsa 65.000 seviyesine giderken dolar kuru da 1.65’e inebilir.
“Merkez Bankası son dönemlerde kenara çekildi”
Merkez Bankası’nın piyasalara yaptığı müdahalelerde başarılı oldu mu?
Merkez Bankası marjinal hareket ediyor diyebiliriz. Aşırı uç noktalarda piyasaya müdahale ediyor. Aralık ve Ocak ayı başlarında marjinal hareket etmesi gerekliydi. Merkez Bankası bu dönemlerde neredeyse her gün politikasını değiştiriyordu. Bu piyasalarda kargaşaya yol açıyordu. Merkez Bankası, piyasalar bu aralar normal olduğu için kenara çekildi ve sadece piyasaya küçük müdahalelerde bulunuyor. Ancak geçtiğimiz dönemlerde marjinal müdahalelerde bulunuyordu. 1.35 milyar dolarlık satış ihalelerine çıkabiliyordu ayrıca piyasa direk müdahale satışı yapıyordu. Yılın ilk 3 günü piyasalara direk müdahale etti. Ancak piyasalar normale döndüğü için Merkez Bankası şu anda izleyici durumunda. Merkez Bankası, dolar kuru 1.65’lere gelirse yeniden alıcı olarak müdahale edebilir.
“Finans merkezinin kurulma nedeni, sıcak paranın devamlılığını sağlamak”
Ataşehir’de kurulması planlanan finans merkezi İstanbul’a ne kazandırır?
Para girişini arttırır… Örneğin, Londra bir finans merkezidir o yüzden Avrupa’nın mali işlemlere vergi gelmesi konusunda Almanya ve Fransa’nın teklifine karşı geliyor. Finans merkezi olduğu için para sık geliyor ve oradan vergi almaya kalkarsa doğal olarak zarar görecek. Türkiye’de bunun yapılmasının en önemli nedeni de budur. Türkiye civardan gelecek paranın merkez üssü olursa Türkiye’nin finansman sorunu kalmaz. Sıcak para akışını sağlam tutmak için bunu başarmaya çalışıyorlar ve o gelen para kolay kolay çıkmayacaktır. Projenin amacı sıcak paranın devamlılığını sağlamak. Sıcak para beraberinde sabit sermaye yatırımı da getirir, bu da Türkiye’nin kalkınmasına destek olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder