25 Aralık 2011 Pazar

      Ekonomik ilişkilere Fransız kalalım


                              
Fransız Ulusal Meclisi’nin, 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifini kabul etmesi Türkiye ile Fransa arasındaki ekonomik ilişkileri derinden etkileyecek. Türk-Fransız İş Konseyi Başkan Yardımcısı Dr. Yılmaz Argüden Milat’a yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisinin de bu durumdan zarar görebileceğini, ancak Fransa ekonomisinin daha çok zarar göreceğini söyledi.METİN ALGÜL
metin.milat@gmail.com

Soykırımı inkar yasası olarak bilinen ve 1915 olaylarıyla ilgili Ermeni iddialarının reddedilmesini suç sayan yasa teklifinin Fransız meclisi tarafından kabul edilmesinin ardından Türkiye ile Fransa arasındaki ekonomik ilişkilerinin zarar göreceğini söylen Türk-Fransız İş Konseyi Başkan Yardımcısı Dr. Yılmaz Argüden, Fransa’nın bu kararının insanların ekonomik seçimlerine yansıyacağını ve Fransa’dan ithal edilen ürünlerin satışlarında gerileme beklediğini söyledi. Parlamentoların seçim dönemlerinde çok miyop bakışla kısa vadeli çıkarlar üzerine odaklanma eğilimine gittiklerini söylen Dr. Yılmaz Argüden, tarihi yazmanın parlamentoların işi olmadığını belirtti.
Ticari ilişkilerde temel hususun güven olduğu söyleyen Dr. Argüden, Başbakan’ın açıklamış olduğu tedbirlerin hepsinin devletten devlete ilişkileri içeren askeri ve siyasi konular olduğunu ve bu aşamada tedbirlerin bu şekilde belirlenmiş olmasının isabetli olduğunu söyledi. Hükümetin özellikle savunma sanayiinde veya büyük yatırımların olduğu enerji alanlarında Fransız firmalarını tercih etmeme eğilimine gireceğini düşünen Argüden, Türkiye çok hızlı büyüyen ve çevre ülkelerinde de etkinliği olan bir ülke bu açıdan bakıldığında ikili ilişkilerin zedelenmesinin Fransa’nın çıkarına olmayan bir yaklaşım olduğunu söyledi.
TARİH YAZMAK PARLAMENTOLARIN İŞİ DEĞİL
Ermeni yasa tasarının Fransa gündemine tekrardan gelmesini ve kararın meclisten geçerek senatoya gönderilmesini nasıl yorumluyorsunuz?
Birinci dünya savaşında milyonlarca insan büyük acılar çekti. Ancak Ermenilerin tehcir edilmesi olayını Ermeniler soykırım olarak nitelendirme gayreti içerisindeler. İngiliz’lerin 1. dünya savaşı sonrası Malta da kurmuş oldukları mahkemelerde de suçlu olmadığımız belirlenmişti. Biz her seferinde arşivleri açalım diyoruz ama kimse buna yanaşmıyor. Biz her zaman açıklıktan yana olan taraf olduk. Ancak çeşitli ülkelerde yaşayan Ermeni toplumları ise hukuken elde edilemeyen bir sonucu politik olarak elde etme çabasındalar. Bu tasarının Fransa’nın en temel değerlerinden birisi olan düşünce ve ifade hürriyeti ile çatıştığını ve tarih yazmanın, üstelik başka ülkelerin tarihini yazmanın parlamentoların işi olmadığını düşünüyorum. Ancak, bu Fransa’da Ermeni’lerin lobi gücünün de bir göstergesi olarak görülebilir. Çünkü daha önce de 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanıma konusunda kararları olmuştu. Bu kez, aksini savunmayı dahi suç haline getirme çabası var. Parlamentolar seçim dönemlerinde çok miyop bakışla kısa vadeli çıkarlar üzerine odaklanma eğilimine gidiyorlar. Nitekim kararı imzalayan 70 milletvekilinin bu tip kaygıları da göz önüne alarak böyle bir tutum içerisine girmişlerdir. Özellikle Fransa da bulunan güçlü Ermeni lobisinin etkisiyle böyle bir şeye yöneldiklerini düşünüyorum. Bu yüzden de ciddi bir tepki oluşacaktır.
İLİŞKİLER ZARAR GÖRECEK
Karar meclisten geçti ve Başbakan da yaptığı açıklamada Fransa ile siyasi, ekonomik ve askeri ilişkilerimizi askıya aldığımızı söyledi. Bu Türkiye-Fransa ekonomik ilişkilerinde ileriki dönemlerde ne görmemizi sağlayacak?
Ticari ilişkilerde temel güvendir, güven olmadığı zamanda ticari ilişkiler zedelenir. Ticari ilişkinin bir başka boyutu ise her iki tarafın kazanç sağlıyor olmasıdır. Aksi takdirde böyle bir ilişki olmaz. Sayın Başbakan’ın söylemiş olduğu tedbirlerin hepsi devletten devlete ilişkileri içeren askeri ve siyasi konular. Bu aşamada tedbirlerin bu şekilde belirlenmiş olmasını isabetli buluyorum. Ancak boykot gibi bir kararın resmi bir karar olacağını zannetmiyorum. Çünkü bundan hem Türkiye hem Fransa zarar görür. Ancak vatandaşlarımız kendi tercihlerini kullanarak bir boykot yapabilir. Fransız mallarını değil de başka ülkelerin mallarını tercih eder.
Peki Fransa’daki özel sektör Türkiye ile ilişkilerin daha kötüye gitmemesi için hükümetine baskı yapar mı?
Fransız özel sektörü Türkiye ile ilişkiler konusuna çok daha uzun vadeli bakıyor. Özel sektörün Fransa’da daha duyarlı olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, birçok özel sektör temsilcisi bu tip bir yasanın geçmemesi gerektiği konusundaki görüşlerini yazılı ve sözlü olarak ilgililerle paylaştılar. Ancak Sarkozy’nin tutumu bu konuda çok etkili oluyor. İş dünyası ise bu durumun önemini çok iyi biliyor. Çünkü ticaretin insanları birbirine yakınlaştırdığını ve birbirlerini daha iyi anlamasını sağlayan bir araç olduğunun farkındalar.
ALTERNATİF ÜLKELER VAR
Türkiye ile Fransa arasında birçok konuda iş birliği anlaşmaları var. Bu tasarıdan sonra Fransız firmalarının Türkiye ile iş yapması zor olacak gibi gözüküyor. Sizce bu firmalar artık Türkiye de ihaleler alabilir mi?
Ekonomik ilişkiler her iki tarafın da çıkarınadır. Bu nedenle ekonomik ilişkilerin zedelenmesinden ne Türkiye, ne de Fransa çıkar sağlamaz. Ancak, özellikle savunma sanayi gibi uzun vadeli ilişkiler gerektiren konularda maalesef Fransız firmalarının durumlarının önemli ölçüde zayıfladığını düşünüyorum. Hükümetin özellikle savunma sanayinde veya büyük yatırımların olduğu enerji alanlarında Fransız firmalarını tercih etmeme yönüne gireceğini düşünüyorum. Bu durumdan Türkiye zarar görebileceği gibi Fransa daha çok zarar görür. Çünkü alternatif birçok ülke ve şirketler Türkiye’nin gelişen pazarı ile çok ilgili. Türkiye çok hızlı büyüyen ve çevre ülkelerinde de etkinliği olan bir ülke. Oysa Fransa’nın gelecek sene beklenen büyümesi binde bir seviyesinde, dolayısıyla bu açıdan bakarsak ikili ilişkilerin zedelenmesi Fransa’nın çıkarına olmayan bir yaklaşım.
RESMİ BİR BOYKOT OLMAZ
Dünya Ticaret örgütü üyesi olduğumuz için hükümet boykot kararı alamaz. Peki halkın tutumu ne olacaktır?
Her ülkede olduğu gibi bu konuda da farklı düşünce ve davranış gösterenler olacaktır. Ancak, ekonomik büyümesi yüksek bir toplumda Fransa’nın bu kararını seçimlerine yansıtanların olacağı göz ününe alındığında Fransa’dan ithal edilen ürünlerin satışlarında gerileme beklemek doğal olur. Boykot’un resmi bir karar olacağını zannetmiyorum. Çünkü bundan hem Türkiye hem Fransa zarar görür. Ancak güven duygusunun zedelendiği ilişkilerde mutlaka ticarette zarar görür diye düşünüyorum. Örneğin vatandaşlarımız başka ülkelerin ürünlerini tercih edebilirler.
BOYKOT

1) Spor Toto Teşkilat Başkanlığı, Fransa’ya tepki olarak Fransa futbol ve basketbol liglerindeki karşılaşmaları iddaa bülteninden çıkardı.
2) TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken: “Fransız Milletvekillerinin görüşmeler sırasında (Türkiye mallarımızı boykot edemez) sözlerinin cevabını en etkili şekilde halkımız verecektir. Biz TESK olarak 13 Federasyonumuza ve 82 birliğimize genelge göndererek tepkilerini göstermelerini istedik. Türk halkı milli konularda her zaman duyarlı olmuştur.”
3) Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Hatice Saadet Kalyoncu, daha önceden başlattıkları “onuruna Fransız kalma” boykot çağrılarını yineledi. Kalyoncu, “2006 yılındaki boykot çağrımızda isimlerini ilan ettiğimiz ürünlere ilave olarak, bundan böyle her hafta bir Fransız firmasının ismini ilan edip, bu firmaların ürünlerini almayarak tepkimizi göstereceğiz” dedi.
2011 YILI TÜRKİYE-FRANSA EKONOMİK İLİŞKİLERİ-Türkiye Fransa’ya ilk 10 ayda 5.8 milyar dolarlık ihracat yaptı
-Fransa’dan ithalat 7.8 milyar dolar
-Türkiye’de 960 Fransız şirketi faaliyette. Bunlar toplam 50 bin kişiyi istihdam ediyor
-Son 5 yılda Fransız şirketler Türkiye’ye 4 milyar dolar doğrudan yatırım yaptı
-2011 yılının ilk 9 ayından gelen doğrudan yatırım ise 910 milyon dolar oldu.
Fransa’nın Türkiye’ye ihracatında ilk sırada otomobil yan sanayi geliyor. 2011 yılında Fransa, Türkiye’ye otomobil yan sanayi alanında 761 milyon Euro ihracat yapmış. Fransa’nın Türkiye’ye ihracatındaki sıralamada otomobiller, uçak ve uçak motorları, eczacılık ürünleri, plastik hammadde daha sonraki sıraları alıyor. Fransa’nın Türkiye’den ithalatında, 1 milyar 862 milyon Euro ile yine otomobiller ilk sırada. Fransa, Türkiye’den 20110 yılında 412 milyon Euro tutarında iç giyim ürünü, 292 milyon Euro tutarında beyaz eşya ithal etmiş. Deri dışında dış giyim ürünleri, otomotiv yan sanayi, tekstil ürünleri, elektronik cihazlar yine Fransa’nın Türkiye’den ithal ettiği önemli mallar arasında yer alıyor

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder